8 Şubat 2010 Pazartesi

yanlızlık part II.

yüreğimin en nadide yerinde bağdaş kurup oturan, kah gülen, kah gülerken düşündüren; düşündürürken düşüren Lordum…


yokluğunuz üzerinden çok uzun bir zaman geçti… öğrendiğime göre yüzbininci kez çok kıymetli dedem hacışakirin sizin için yapmış olduğu şampuan artı saç kremi ile sabunu çaldırmışsınız… kuzum doksandokuzbindokuzyüzdoksandokuz kere çaldırırken aklınız neredeydi? Beni mi düşünüyordunuz yoksa?
sizin gibi bir asilzade bununla aslında tek kılıç darbesiyle başa çıkabilir diye düşünüyorum yanılıyor muyum? daha evvel bana bahsetmiş olduğunuz sütçü Luis Nazario de Lima’ nın kızı olan Adriana lima’yı eski günlerdeki gibi sırtınızı keselemek üzere yollayayım ne dersiniz lordum? bu fikrimi biraz düşününüz… Siz düşünürken hacı Şakir dedemin yapmış olduğu sabunu yolluyorum size….

Hasretle kucaklar ve öperim…

5 Şubat 2010 Cuma

yanlızlık part I.

Leydi Lordun yokluğundan dolayı yavaş yavaş aklını zayi etme moduna girmiştir... bu posttan sonra okuyacağınız her yeni post durumun ne kadar vahim olduğuna dair işaretlerle doludur...
Lordum, lordum, lordum…

Arttık anladım ki sizin dünyaya asıl geliş sebebiniz kadınları kendilerini iyi hissettirmek… az önce mektubunuzu Mozart bana getirdi…Majesteleri izin verirseniz eğer bu mektup üzerine bir beste yapmak istiyorum dedi…olabilir dedim ve beklemeye başladım…

“yine yakmış yar mektubun ucunu
Donanmada sevda çekmek zor diyor,
Yükleyip postanın bana suçunu
Hatırımı facebook ile sor diyor,
Donanmada sevda çekmek zor diyor”

Diye bir beste yaptı… Lordum inanamayacaksınız ama ben bu besteye “Mozartın son Zartı” adını vermeyi uygun gördüm…ne yapayım bu şakayı herkes yapıyordu benim de canım cekti ben de yapmak istedim… Üzüldünüz mü sayın Lordum? Umarım hakkımda yanlış düşünmezsiniz… ben kendi hakkımda hiç yanlış düşünmüyorum zira…

kum da dökerim, donanmaya da giderim...


Lordum,

öyle umutsuz bir durumdayım ki ... sizinle paylaşmadan edemeyeceğim... belime çöreklenmiş bir sancı ile gündüz yaptığım güzellik uykumu yarıda kesmek zorunda kaldım... hizmetçim uyanır uyanmaz bana bir sütlü kurabiye ile bir bardak süt getirirdi genelde ki onu bile içmek istemedi canım... kıvrandım durdum...
sonrasında Tom Hanksi çağırttım Lordum... kendisi şifa veren bir lokman hekimdir... bir takım tetkik ve tahliller sonucunda kum döktüğümü söyledi... çektiğim acı ve ızdırabın bini bin para... dişlerime yastık tıkmak suretiyle çığlık atmamı engelliyorum... bu bile dindirmiyor sızımı... ne olurdu yanımda olaydınız... yanımda olup beni dizlerinize yatırıp yüzünüzü görmemi sağlasaydınız? ne olurdu? hep böyle mi olacak? ben hep sizin bana vereceğiniz selamla mı yetineceğim... gül cemalinize hasret mi kalacağım sorarım size... tom dedi ki eğer akıllıca davranırsak döktüğüm kumdan emlak zengini olabilir mişiz.. ne dersiniz lordum sizin için dişi kuş olayım mı? bu yuvayı yapayım mı? böylece gelecek nesiller yuvayı dişi kuş yaptı desin mi? yoksa bu kumları heba mı edeyim? o kadar kararsız kaldım ki lordum manda bile yuva yapabiliyorken söğüt dalına ben sizin ağzınızdan çıkacak iki kelama bin akçe verecek
durumdayım...


Leydim;

Geçmiş olsun leydim.Verdiğiniz haberle yıkıldım inanın. Ancak tahmin ediyordum leydim. Kesin nazar değdi size buna eminim. Biliyorum leydim duymuşluğum var. Dayanılmaz bir sancı oluyormuş. Keşke yapabileceğim bişey olsa. Zaten artık bende rahat değilim. Bu haber beni mahvetti leydim. Ben bugün donanma işlemleri dolayısıyla meşguldum ancak yanıt verebiliyorum size beni bağışlayınız. Demek şifa veren hekimin adı Tom Henks öyle mi? Eminim Coni Depp adında bir terziniz, Biğret Pit adında bir uşağınız, Corç Kuluni adında da bi kahyanız vardır. Bunlar nerden çıktı derseniz sadece his leydim. Bu isimleri nasıl uydurduğumu bilmiyorum sadece öyleymiş gibi geliyor. Emlak mevzusunu hiç açmayınız leydim sizin kumlarınızdan para kazanmaya nasıl onay verebilirim? Ama onun dışında dişiguş olmanıza, bu yuvayı yapmanıza hiçbir itirazım olmaz. Kendinize iyi bakınız Tom Henks denilen adama fazzla yaklaşmayınız zira bir gün kral olursam ülkeye namehrem diye bir kavram getiricem, şu an bu konuda çalışıyorum. Beni sizden habersiz bırakmayın leydim.

Hoşçakalın.


Ah Lordum ,

demek ki donanmanıza katılmaya kararlısınız... sizi beklediğim süre içerisinde cevapsız mektuplar yazacağım yani... ah gönlüm sizi unutabilir mi? bu mümkün mü acaba? ah lordum ah...
lokman hekimimim tomun dediğine göre arkası gelecekmiş lakin şimdilik iyiyim rahat olunuz lordum....Sophia olayına benzeyecek diye ödüm kopuyor açıklamalıyım yine de size; evet uşağımın adı biğret pit... her akşam ayaklarımı yıkamakla görevli kendisi ... arada bir de odamda unuttuğum şalımı getiriyor bana... onun dışında çok konuşmuyoruz kendisiyle çünkü malikaneme ilk geldiğinde bir kaç ukala kelam etti ... biret bi git şurdan diyecek oldum... oradan adı böyle kaldı... istemiyorum rahatsız oluyorum insanların sayemde yeni isim edinmelerine ama heyhaaatt... yapacak bir şey yok demiş bulundum... size de böyle arada sırada huzursuzluk çöküyor mu?
bahse konu olan diğer isimleri bilmiyorum inanın ki ... ama hepsi de hoşuma gitti... özellikle çorç kuluni... bende birşeyleri çağrıştırdı sanki... bizim burada mağara var ya orada bir çocuk bulmuştum ... güzel şiir okuyor velet... iprahim adında onu malikaneme getirdim arada üç beş kuruş veriyorum bana bişeyler oku diyorum sizi düşünüyorum...o söylüyor sanki böyle bişey

"corç kuluni çok sevdim o beni hiç sevmiyor
kalbimi ona verdim artık geri vermiyor"

evet evet aynen böyle bişey diyor lordum...
farkında mısınız lordum krallığım neredeyse sanatçılarla dolu... hepsi de beni mutlu etmeye çabalıyor... oysa oysa siz yeni şeyler icad ediyorsunuz... kuzum kayıtsız şartsız kalbim sizinle neden anlamıyorsunuz beni? namahrem denen kavramı anlayamadım ama şüphesiz ki siz diyorsanız icad edecekseniz kesin güzel birşeydir...


Leydim,

Nasıl oldunuz daha iyisinizdir umarım. Biliniz ki sağlığınız için dua etmekteyim. Ama diğer taraftan şu da var ki sizin etrafınızda başka erkeklerin olduğunu görmek beni sinir ediyor. Zira o sinirle bugün önüme geleni düelloya davet ettim ama kimse kabul etmedi. Dekart,Freud,Brat pitt, Platon, corçkuluni daha sayayım mi? Lütfen bundan sonra etrafınızda 45 yaşında, kör ve dilsiz bayan hizmetçiler bulundurunuz. Krallığım için donanmaya gidiyorsam, kıskançlık için firar ederim. Bu hakkım var. Beni oralarda saplantılı düşünceler içine sokma leydim. O kadar keyifsizim ki bugün osmanlı hamamındayken adriana da sordu.(sadece sırtımı keseliyordu)"Neyiniz var efendim,size iyi bir hizmetkar olamıyor muyum?" diye dertlendi kızcağız. Beni daha fazla eleme itmeyiniz leydim. Ben krallık hizmetimi yerine getirirken babanıza da bir mektup yazıp sizi "rahibeokulutadındazekimürenimamhatip" yurdunda okumanızı isteyeceğim. Lütfen bana sağlam bir söz verin ki bu isteekten vazgeçeyim.

Hoşçakalın leydim.

ps: ben de kum olsam sizin böbreğinize yerleşirdim leydim ama umarım düzelmişsinizdir. :D


Lordum !!!

Yüce majesteleri... az evvel sizinle konuştuk... suskun kalacağım dediğim halde bu kadar çok konuştuğum için de çok kızdım kendime... düşes maria antuanet ve york dükü ile yaptığımız görüşme sırasında sizin donanmaya katılırken yanınıza almanız gereken şeyler olduğunu söylediler... bunları edindiniz mi bilemiyorum lakin bir kaç çift paçalı don ve asker çorabı yolluyorum size belki heybenize koymayı atlamışsınızdır... umarım yola çıkmadınız ve bu mektubumu okudunuz lordum....

eğer öyle değilse buyrunuz bir damla gözyaşım ve söz mendilim.... sizi bekleyeceğim....





Bayram ve Adriana Lima hadisesi ....

Tüm hükümdarlıklarda kutlanan bayram gelmiş çatmıştır.. Lord bayram tebriği sunmak istese de Leydinin aklı başka yerlerdedir….

“Şu karamsar günlerimde bile benim yaşama tutunmamı sağlayan biricik leydim. Traşımı oldum bebeksi tenim daha da bi bebekleşti. Hemen gideyim leydimin bayramını kutlayayım dedim. Biliyorsunuz ki bayramda süslenir kızlar oysa siz farklısınız sizi süsler bayramlar. Bayramınız kutlu olsun.
Ne yazık ki çok zenginim bi günde bi ülkenin bana verdiği yıllık vergiyi harcar haldeyim, dolayısıynan çok kurban keseyim istedim. Koyun-keçi-inek-deve ne varsa kesicem yarın. O kesim işleriyle uğraşmak şeytanın alıp götürdüğü hayvanları yakalamak bu tür faaliyetler epey uğraştıracak beni. Yine de aklım hep siz de olacak leydim.
Biliyorum ki çevrenizde dolanan çok lord var amma ve de lakin lütfen aklınız çelinmesin. Şu seferden döner dönmez atım şehriyara(yadigar sizlere ömür leydim, maalesef vefat etti) atlayıp doğruca yanınıza geleceğim. Sizi babanızdan isteyeceğim. Başlık parası olarak Eflak ve Boğdan’ı, çeyiz hediyesi olarak Venedik’i, yüz görümlüğü olarak Ceneviz’i size hediye edeceğim leydim. Lütfen bu aciz kulunuzdan vazgeçmeyin ve beni bekleyiniz.
Siz dileyin Ortadoğu’ya barışı bile getiririm ben.

Saygılarıma
Doğunun ve batının üstüne iklimi rum'un henüz keşfedilmemiş Amerika Kıtasının hükümdarı Lord Godsy...”


Tanrı sizi korusun Lordum...

Elbetteki etrafımda çok lord var ama hiç biri sizin gibi usta bir laf ebesi değil... Bilemiyorum tabiki de neler olacak ... Kalbi hararetimi bu evlenme teklifinizle biraz daha alevlendirdiniz Lordum... Az evvel sizin kadar mükemmel olmasa da “TABİKİ DE” dedim dikkat ettiniz mi? Size olan hasretim arttıkça sizin kullandığınız ve benim için çok önemli olan kelimelerinizi tekrar ediyorum sürekli... misal sizi seviyor muyum? tabiki de tabiki de tabiki de tabiki de tabiki de tabiki de tabiki de tabiki de diyorum sürekli... veya sizi özlüyor muyum? müdür müdür müdür müdür müdür müdür müdür müdür müdür müdür diyorum... çevremdeki uşaklar bu durumda kah müdürü çağırıyor kah doktoru... tabiki de hiç biri size olan asil sevgime zarar vermez, vermeyecek Lordum...

biliyorsunuz vakti zamanında Dekartes soytarısı ve Freud çapkını ile çok hararetli görüşmeler yapıyordum... artık yol verdim kralına soytarısına hade hade diyorum... bu sıralar sıkça buralara Aristoteles isimli biri dadandı… söylentilere göre İyonya filozofuymuş... paniğe gerek yok lordum bu şahıs ne sizin Sofianız gibi geçmişimden gelen ne de geleceğime göz diken biri… ona doğadan demlik paket çayı ikram ediyorum o ise bana lipton zencefilli limonlu poşet çay öneriyor... diyeceğim şu ki onunla sık sık çay içip sizden bahsediyoruz... İyonya’da bir sevgilisi varmış biliyor muydunuz lordum? adı da Platon muş... ikisi de erkek olduğu için kendisi bu aşkı kimseye anlatamamış buna inanabiliyor musunuz sayın lordum? kimse anlamasın diye bu aşık olma duruma aramızda platonik diyoruz... işte böyle günler geçiyor...

son olarak lordum; sanırım aramızda derin uçurumlar var... ben sadece sizi istiyorum... Eflak ve Boğdan halkı anca benim ayakkabılarımı veya korsemin iplerini bağlayabilir... oysa siz , evet sadece siz bunları çözebilecek güce ve yeteneğe sahipsiniz... sonrasını hayal bile edemeyeceğiniz bir dünya vadediyorum size... aman Allahım neler yazıyorum... yokluğunuz beni biraz hadsiz yapmış olabilir... Tanrı beni affetsin...

tek hükümdarı lord olan leydiniz.....

Konu artık bayramlardan çıkmıştır… Lordun kıskanç tavırları çok yüksekten seyretmektedir lakin sanki saklamak istediği başka şeyler var gibiyse de heyhaatt saf Leydinin gözleri bunları göremeyecek kadar kördür…

"Ah leydim Neler söylüyorsunuz böyle beni nasıl da mutlu ettiniz. Hele ki son paragraf aman Allahım. Eflak ve Boğdan şimdiden sizin leydim. Öyle güzel sözler ki bunlar.O madam Sofia hiç böyle şeyler demiyordu mesela. Durmadan "ne kadar çok içiyorsun,beni dövme, kırbaç sevmiyorum,beni durmadan aldatıyosun"derdi… başka bişey söylediği yoktu leydim. Oysa sizin vaat ettiğiniz dünya şahane bir aleme benziyor ki o dünyadan hiç çıkmamak sefahat içerisinde günümü günümü etmek istiyorum. Bütün günümüz 1382 odalı sarayımda sizi kovalayarak geçsin istiyorum leydim.Ah şu beş aylık savaş olmasaydı da hemen koşup gelseydim yanınıza. Bu arada sevgili Leydim.Yanınızda erkek görmek istemiyorum.Aristotolesten geçtim,ariston isimli çamaşırcı kızı bile hizmetinizde görmek istemiyorum. Erkeklerden uzak durun leydim. Bunların sağı solu belli olmaz.Güzelliğiniz Aristotolesi platonik Platon aşkından vazgeçirip kart bir zampara haline getirebilir.Lütfen biran evvel o ortamları terkediniz.Beni atarlı kentin giderli lordu haline getirmeyiniz.Söz konusu siz olunca kıskançlığım 1500 oluyor leydim.Henüz 3 yaşında bir üvey kardeşim var ki adı Henri ve tahtın 28.dereceden varisi seni ondan bile kıskanıyorum leydim.Size bir olay anlatmak isterim. Buraya ilk geldiğimde süt içmek istedim. Size de olur mu leydim bazen abuk sabuk isteklerim olabiliyor böyle.ama ne menem bi yere düştüysem.sadece bir kişi uğraşıyormuş süt satım işiyle Luis nazario de Lama isimli bi herif...Tanıştım kendisiyle ama soyismini hiç beğenmedim.Dedim ki “Lama çok kaba, soyadın bundan böyle Lima” olsun. “Peki lordum” deyip ayrıldı yanımdan. Geçende canım yine süt istedi “çağırın bay Lima'yı süt getirsin” dedim. Babası hasta olduğundan kızı getirdi sütü. Adriana isminde güzel mi güzel bi kız ama gözüm görmedi inanın yani sadece bir gece etkisinde kaldım leydim. Sonra onu ödüllendirmek istedim ve yakın bir dostum olan Victoria Secret’ın evinde temizlikçi olarak işe soktum. Hiç bir kadın beni sizin kadar etkileyemiyor leydim. Adrianayı ara sıra konağıma çağırsam da inanın sadece evi temizlesin diye.Bir an önce düğünümüz olsun ve balayımız hiç bitmesin istiyorum. Beni özleyiniz leydim. Mütemadiyen özleyiniz ki lordunuz sadece sizin adınızı sayıklıyor(temizlik günlerinin haricinde)Saygılarımla leydim sizi özlemle kucaklıyorum...

Lordunuz Godsy"

Lordum Lordum Lordum ...

Erkekler hakkında yaptığınız bu sert ulimatom ile odamdan dışarı çıkmamaya and içtim... Arada sırada başımı odamın camından dışarı çıkarıyor ve mütemadiyen Ajdar isimli şarkıcıyi dinliyorum.. kendisinin krallığımda bir kulesi var ve mütemadiyen orada şarkı söylemekte... Ajdar bu sabah bayram gelmiş neyime isimli şarkıyı söylerken birden nanenanenane demeye başladı... sanırım kellesini vurdurmak icabedecek...
bu konuya nerden geldiniz derseniz mektubunuzdan sonra duyduğum tek erkek sesiydi kendisi onu diyecektim...

Lordum ne mükemmel birisiniz siz... yüreğinizin temizliği malikanenize de yansıyacak artık desenize...üstelik zavallı bir kızcağız yapıyor yani temizliğinizi de... Lordum lütfen ona sefkat gösterin, yüce gönüllüğünüzü hissettirin yoksa kolay değildir bilirim 1382 odayı temizlemek...

İzninizle mektubunuzdan ayrılıyorum lordum... malum bayram günü birazdan özel olarak görevlendirdiğim uşaklar koyun avına çıkacaklar... ben de derileri toplayacağım...

Sadık Kulunuz ,

27 Kasım 2009 Cuma

sofia nasıl kurtulur....

Lord Godsy artık rüyalarında Leydi Semmyi görmeye başlamıştır… ancak gördükleri gerçek de olabilir…

Leydim biliyorsun ki sana haberlerimi ileten uşağım Lapitopus sakat biraz. Yaşlılık mahvetmiş onu. Sana söyleyeceğim sözleri duyamıyor ben de mecburen dizlerime yatırıp kulağına bağırmak suretiyle dikte ettiriyorum. Ama kendisi sanırım sıtma olmuş ki yüksek ateşten dolayı dizlerim 3.dereceden yanık oldu. Yoğurt sürmek zorunda kaldım.
Biliyorsun ki sayılı günüm kaldı. Bu akşam bir rüya gördüm. Rüyamda siz televizyona çıkmıştınız. Şimdi diyeceksiniz ki televizyon nedir? Pek çoklarının da dediği gibi radyonun resimlisidir. Ancak siz şimdi haliyle radyo nedir diyeceksiniz ki; o da kent meydanında şarkı söyleyen Madam Sofia'nın resimsizidir. Gayet iyi izah ettim sanırım. Televizyonda bir güneş gibi parlıyordunuz leydim.
Yardımcı olduğunuz insanlar için çabalıyordunuz. süreniz kısıtlıydı ama yine de yılmıyordunuz. Muzaffer bir komutan gibi cesurca hamle ediyordunuz. Sizi izlerken dedim ki,işte benim leydim bu.
Bugünlerde özlemim giderek daha da artmakta iki hafta sonra katılacağım sefer yüzünden gergin ve hüzün doluyum. bir tek sizi düşünmek beni bu hissiyattan uzak tutuyor. Bazen düşünüyorum acaba siz de benimle aynı rüyayı görmüş olabilir misiniz? Ne dersiniz?
Önünüzde saygıyla eğiliyorum leydim reverans ve sözlerimdir ancak aşkım için kullanacağım referans...

Leydinin cevabı gecikmez;

Lordum... lordum... lordum....

Beni bu sözlerinizle nasıl bahtiyar ettiğinizi ifade edemeyeceğim sanırım... Gönül isterdi ki dizlerinize merhem olabileyim heyhaaat kader nasıl bir oyunbazdır ki bizi ayrı düşürmüştür... bu oyunbaz aynı zamanda Lapitopus adlı uşağınıza da acımasızca davranmaktadır farketmekteyim... sizi öyle iyi anlıyorum ki sefere çıkacağınızdan mütevellit yeni bir uşak istihdam etmek istemiyorsunuz… keza şimdiki uşağınız da rahatsız anladığım kadarıyla... bu ne büyük bir yüce gönüllülük bu ne büyük bir erdemdir ki yanıklara rağmen uşağınızı bertaraf etmiyor ve bana ulaşıyorsunuz... Lordum işin doğrusu siz tam bana göresiniz ve sayın valideniz sizi benim için doğurmuş, hamurunuzu benim için yoğurmuş...

Rüyanızı okuduğum zaman hayretler içerisinde kaldım, zira aynı rüyayı ben de gördüm nerede olduğunu bilemediğim bir odadaydım çok fazla meşale ve lüküs yakmışlar duvarlara asmışlardı, büyük telleri kafalarına takan bir takım uşaklar ellerindeki tekerlekli makinelerle beni çekiyorlardı... sonrasında bunlara kamera dendiğini öğrendim ki haliyle siz de az evvel bana gayet iyi bir şekilde izah ettiniz... yanımda bir sürü daha evvel hiç görmemiş olduğum yaşlı yaşlı mösyöler vardı... her biri uzuuun uzuun ama bir şey anlaşılmayan şekilde konuşuyorlardı, ben ağzımı açmak istediğim anda arkadan bir soytarı kırbacını şaklatarak reklama giriyoruz diye bağırıyordu... kuzum reklam nedir? nasıl girilir ? diye soracak olduysam da birden meşaleleri söndürüp aynı karanlık odada beklemek zorunda bırakılıyordum...

Madam sofia da benim çektiğim ızdırabı çekmiş midir acaba diye merak etmekteyim.. hatta radyo adını verdiğiniz resimsiz makina olsun , televizyon adı verdiğiniz resimli makina da olsun şarkı söylerken o da bizi görüyor mudur acaba diye de soruyorum size... yani diyelim madam sofia resimli makinada şarkı söylüyor söylerken tüm bilog krallığını da görüyor mu? çünkü biz kendisini görüyoruz... Umarım sizi, özellikle sizi görmüyordur Lordum yoksa aranızda gelişecek olası bir ilişki beni tarumar eder emin olunuz... Lordum kuzum? yoksa... yoksa siz ...

Aslında Leydi hiç bi şey anlamamıştır, bu durum olsa olsa Lordun işgilli durumunun tingildemesidir... ve anında kendini açık eder... sonuçlarıni bilemeden üstelik;

Leydim, bu nasıl bir hissiyattır ki Madam Sofia’yla benim aramda bir şeyler olduğunu sezinlediniz.

Size yalan söyleyemem leydim. Sene 1792 biliyorsunuz ihtilalden yeni çıkmış idik. Tabii epey kırılan dökülen oldu koskoca Fransız İhtilali. Ben o zamanlar genç ama aklıselim, cesur ama ihtiyatlı, çok zengin ama parada gözü olmayan sıfırkilometre bir asilzade idim. Sanırım siz o zamanlar babanızın isteğiyle, ihtilal ortamında bulunmamak adına İsviçrede Royal Leydimeslek Lisesinde eğitiminize devam ediyordunuz. Sizi henüz tanımıyordum. O eşsiz güzelliğinizle, güzelliğinizi saran zarafetinizle karşı karşıya gelmemiştim.
Madam Sofia'yla o sırada tanıştık. Millet sorduğunda seviyeli, ama aslına bakarsanız inişli çıkışlı bir birliktelik yaşadık. Kendisi o zamanlar Paris’te yeni yeni tutunmaya çalışan, hırslı bir şarkıcı kız idi. Ünü giderek yayılıyor her gece izleyici sayısı prime time denilen vakitte tavan yapıyordu.

Bense su katılmamış bir aşık idim. Çekip alıcam seni bu hayattan. Cannes'daki şatomda gül reçeliynağn, daze havyarınan beslerim seni dedim. O ise beni hiç umursamadı.
Bu elem dolu günlerle birlikte bende bir savaşçı olmaya karar verdim. Ordular yönettim, ülkeler fethettim. Taa ki sizin gözlerinizi görene kadar. İşte o gün fethetmenin değil de teslim olmanın ne kadar güzel olduğunu anladım leydim.

Leydim şimdi müsaadenizle.

Berbercibaşım Ekrem’e gidip bayram traşımı olucam sonra gelip sizin bayramınızı kutlamak için uşağım lapitopusu tekrardan göreve çağıracağım ;)

Leydi artık elinden geleni ardına koymayacaktır, ne de olsa o da bir kadındır... Kıskanç kadınlar eşlerine eros giydirmemelidir...

Ah Lordum ahh...

bendeki hissiyat değil olsa olsa rahmetli halam düşes Brijit Jonsun da dediği gibi abdala malum olma hadisesi...
Elbetteki bu hadise benim size olan aşkımda bir azalmaya neden olmayacak... ama geçmişinizdeki bu tutkulu aşkı unutamamış olma ihtimalinizin fikri bile beni çıldırtmaya yetiyorken bu olayı olmamış kabul edebilir miyim bilmiyorum...Neler söylemişsiniz üstelik bana göre sadece bir şarkıcıdan ibaret olan Madam Sofia’ya.. aman tanrım… ürperiyorum... ürperdikçe ağlama hissiyatıylan doluyorum... heyhat krallığımda ağlamayı vakti zamanında yasaklamıştım...
Lordum aşkınızın verdiği hararetle sizin gözünüzden ırak olduğumu bu sebeple de gönlünüzden de ırak olduğumu düşünüyorum... sizin burnunuzun ucuna konacak olan dişi sineği bile gözüm kırpmadan kurşuna dizdirebilecek güce sahip olduğumu umarım biliyorsunuz...
Demek istediğiniz üzere geçmişin izinde bu örneği bana tebliğ ettiniz... olsun , varsın... aşk denen şey de böyle değil mi zaten bir var bir yok... bu durumu bu kirli geçmişi tek bir şekilde bertaraf edebilirim... bundan böyle Madam Sofia dinlemeyeceksiniz... geçen ay krallığıma Müzeyyen diye bir bağyan teşrif etti... kendisi henüz 12 yaşında... sizden haber alamadığım zamanlar onu çağırıyorum ve bana şarkı söylemesini emrediyorum... bilseniz o ses ile ne hülyalara dalıyorum... çok terbiyeli akıllı uslu bir kız... yanlız arada bir samimiyet dozunu kaçırıyor dün akşam bana "sen arama ben kendim gelirim " dedi... ben de bu hadsizlik üzerine ona Müzeyyen Senarama dedim... anladı tabi... bundan böyle onu Müzeyyen Senarama diye çağıracağımı söyledim.. bu onun kendini biraz toplamasını sağlar umarım... madem ki Madam Sofia dinleyemeyeceksiniz dilediğiniz zaman size Müzeyyeni yollayacağım ve siz onu dinleyeceksiniz.....bu fikrimi kabul ediyor iseniz kirli geçmişinizi biraz olsun temizleyebiliriz... seçim sizin sayın Lordum...

mektubuma son verirken aramıza biraz daha mesafe koymak istiyorum (içim yanarak da olsa) kuru bir hoşkalı hakettiniz...

içten ağlamalı çift silindirli leydiniz...

Lord Godsy, bahse konu Müzeyyen ile tanışma hayali kurarken , Leydi Semmy tırnaklarını kemirmekte, Madam Sofia ise yatağında ossura ossura uyumaktadır...

12 Kasım 2009 Perşembe

kısakanırım seni ben...

Leydinin blog krallığına bazı saldırılar düzenlenmektedir :

Çok değerli Lordum...

Yokluğunuz ne hazin bir hadisedir bilemesiniz... size utanarak bir kaç şey sormak istiyorum sayın Lordum... bir kaç zamandır kendi krallığıma bazı kendini bilmez şahıslar dadanmakta... farklı ülke krallıklarından olduğunu tahmin ettiğim şahıslar olduğunu zannetmekteyim... hangi Dük, hangi Kont, hangi Lord olursa olsun son derece edep ve terbiyeden yoksun aramalar yaparak blog krallığımı ziyaret etmekteler... örneğin etek altından .... yapma, kadını..... etme gibi terimler kullanıyorlar... bu terimleri değil krallığımda söze dökmek aklımdan bile geçirmiyorum... google denen uşak da bu duruma çanak tutuyor sanırım...bu terbiyeden yoksun aramaları Dekartes'e de danıştım...Kafasına çılgınlık girmemiş dâhi yoktur. dedi bana... sizce de haklı mı Lordum.... Nasıl bir önlem alabiliriz acaba bu durumda? gerçekten çok bedbaht bir durumdayım... yokluğunuz yeterince bedenimi ele geçirmekte zaten... nasıl bir tezattır ki bu zaman azalırken özleminiz artmakta.. ah Lordum... Ah.... sizi sıkıyorum değil mi bu bitmek bilmeyen dertlerim ve uslanmaz yazılarımla?

Leydilerin en kıymetlisi;
Sizin yokluğunuz beni elemlerin böğrüne böğrüne itiyor. Güzel ama soylu olmayan köylü gızlarıyla eylence de sıkıyor bir müddet sonra. İnsan asil prensesini arıyor ama kader arzulardan daha kuvvetli ne yazık ki. Sizin şikayetlerinize gelince; şeytanın kör olanı diyor ki; Atına atla,bu aramaları yapan sefilleri kent meydanındaki kilisenin önünde hakla. Çoktan yapıcam ama atım yadigar menisküs olduğu için, elimden bir şey gelmiyor. Yumurta akına maydonoz katıp yadigarın dizlerine sürdük, menisküsünün geçmesini bekliyoruz. İnşallah tez zamanda yanınızdayım. Ayrıca her haltın google denilen o uşağın başının altından çıkması da yenilir yutulur değil. Bu kaçıncı oldu leydim. Gelelim dekart beye kendisi de tam dediği gibi biri aslında leydim. Dahilikle delilik arasında gidip geliyor ama delilik kısmında ikamet ediyor. Fazla güvenmeyin ona.
Sizin hasretiniz de beni yakıp yıkıyor leydim. 10 adamın idamına karar veriyorum hergün sonra affediyorum. Sırf duacı olsunlar da bana biricik leydime çabuk kavuşayım diye ama nafileoğlunafile ve tabii ki bir an evvel kavuşmak dileğiyle. Hoşçakalınız leydim.

- Leydiyi bu cevap kesmez ve devamını getirmek ister... maksadı dikkat çekmektir;

Lordum ...
beni yine şımartıyorsunuz ... başınıza gelen talihsizliklere ne kadar üzüldüğümü tarif etmem imkansız... yumurta akına maydanoz katma fikri çok güzel... vaktiyle benim Samurayıma da aynısını yapmıştı seyis... sonrasında seyis ile aşçılarımdan birisi işi pişirince olan bacağındaki maydanozlu yumurta akına oldu... tarihe omlet diye geçti Lordum... bana kalırsa siz de bir tarih yazma arifesindesiniz...

Lordum söylentilere göre bu işin sonunu krallıkta tek kalan bir çocuk getirecekmiş... William Henry "Bill" Gates III adı verilen bir delikanlının bir oğlu var adı Bill Gates IV ... Lordum kabul ediniz ki bu google denen uşağın ipini bu çocuk büyüdüğünde iki dakikada çeker ...

Sizin de bildiğiniz gibi yokluğunuzda gerek Freud gerek Dekarts gerekse Aristo sürekli eteğimden çekiştirip duruyor, ne düşüneceğimi şaşırdım. hepsi öylesine hırçın ve tutkulu ki kendimi perperişan halde bulacağımdan çok korkuyorum...Lordum korkularım bunlarla sınırlı kalsa yine iyi... ne zor değil mi Lordum? sahipsiz olmak ne zor...

Lord kızmıştır :

Leydim;

Siz ki 7 göbek sülaleden bir leydisiniz. Niçııın beni böyle hüzünlere gark ediyorsun. Sadece Dekart derken bir de aristo çıktı hele o freud soysuzu yok mu? O ne arıyor yanınızda ayrıca eteğinizden çekiştiriyolar demek. Siz beni katil mi ediceksiniz leydim? Hoş zaten katilim, onlarca savaşcı kılıç darbemle öldü. İlle dekartla aristoya da kıyıp tarihe felsefe katili olarak mı gireyim?
diğer korkularınız nedir leydim? Bunlar bile beni kıskançlıktan mahvederken,başka neler var söylemediğiniz?

Leydi geri adım atar;

Kızmayınız Lordum... ne olur kızmayınız... valla iyi olmak istiyorum... çok uykusuzum bir sürü kabus görüyorum geceleri... geçen hafta cumartesi Düşes Şebs in atına vurmuşlardı anımsarsınız ... bütün bir hafta "vay canına verilmiş sikkemiz varmışla" geçti... atın masrafı o kadar çok ki değil maydanozlu yumurta akı, meyankökü ve kızılca ot bile kurtaramazmış Lordum.. düşünebiliyor musunuz? Düşese yeni bir at verecekler... krallığımdaki bu hazin olaydan çok korkuyorum Lordum... olacağı vardı oldu diyorum... başka türlü düşününce halamın bıyıkları olsaydı dayım olurduya gelecek iş susuyorum o yüzden...
bildiğim tek gerçek emniyet kemeri hayat kurtatrır Lordum... lütfen atınıza kendinizi sıkıca bağlayınız…


Leydilerin Leydisi,

Ne yazık ki sabahtan askerlik şubesine gittim. İşlemlerimi hallettim. Neden böyle bir şey yaptın Lordum dersen eğer; savaşır gibi sevişemediğim noktada sevişir gibi savaşırım nolcak dedim. O işlemlerden sonra çadırıma geri döndüm. Yalnız geldiğimde gördüm ki mektuplarımı sana ulaştıran ulağım lapitopus virüs kapmış hasta hasta yatmakta halen onla uğraşıyorum. Düşes Şebs'e geçmiş olsun dileklerimi ilet. Size bir şey olmaması tek tesellim. Ben lapitopusu iyleştirene kadar, kendinize iyi bakın leydim…

9 Kasım 2009 Pazartesi

kapanan blog endişesi...aşk üzerine...

leydi günün birinde blog blog gezerken komşu blog krallığının bir bölümünün kapatıldığını öğrenir... o blogu okumadığı takdirde hayatın anlamından yoksun kalacağını düşünen leydi derhal lorda konuyu intikal ettirir...
saygıdeğer lordum, pek değerli hazinem...

az evvel gördüğüm üzere
iltifat matbaasının kapanışına gark olmuş bir blog ile karşı karşıyayım... mamafih bu ahval ve şerait içerisinde ne yapmam gerektiğini bilememekle beraber nacizane tessürlerimi bildirmeyi borç görüyorummm...

Bu biçare kulunuz lebinizin arasından çıkacak iki çift kelam için karşınızda hazır bulunmakta ve emir telakki etmekte...
konu lorda taşınır taşınmaz ivedilikle lord yanıtlar...
Kraliçem
Bu nasıl bir bilgeliktir ki, kendi görkemini bırakıp gelmiştir.Fakat unutmayınız ki sizin ihtişamınız, hiç bir mütevazılık örtüsüyle gizlenemeyecek kadar büyüktür. Matbaaya yazmak istemiyorum şu ara. Sizin gibi leydiler pek bilmezler ama biz sıradan insanları bozan bazı şeyler vardır.(para,güç vs.) beni de aşk bozuyor sanırım. Ekim ayı da, ne yazık ki bahtımın rüzgarına kapılıp gidebileceğim bir ay değil, sağlam durmam gerekiyor.Aşk beni bozmasın dedim.Garanti olsun diye de blogu kitledim. Durum bundan ibarettir. Arz ederim.

Sözlerinizle beni bahtiyar ettiniz. Teşekkür ederim. Kendinize iyi bakmanız dileğiyle. Siz kendinize iyi bakın ki parıltınız güneşe vursun, hava hep güllük gülüstanlık olsun. En derin saygılarımla leydim.
Leydinin yanıtı hazırdır:
Tevazu gösteriyorsunuz sayın Lordum...

Siz bilmezsiniz ama ile başlayan ve biz sıradan insanlar diye devam eden cümlelerinizi okumamış kabul ediyorum... Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına diyorsunuz.. güftenin devamındaki yar tutmuyorsa elinizden ne gelir elimizden değil mi? Aşkın henüz ne işe yaradığını keşfetmiş değilim lakin Dekartes ile geçen gün soysuzlarla ilgili yaptığımız bir konuşma sırasında şöyle bir kelam etti "insanların elinden taptıkları şeyleri alırsanız, onlar kendilerine yeni tapınacak şeyler bulurlar leydim" dedi... bendeniz tüm mütevaziliğimle şunu derim ki aşk tapılacak bir şey olmasaydı yerine koyabileceğimiz yeni bir duygu bulmamız gerekmez miydi? Dekartes bu konuya oldukça kafayı takarak kendisinin bizzat Freud ile görüşeceğini söyledi... ben de bu görüşmenin sonucunu bekliyorum.. Sayın Lordum sizi üzmek istemem ama ortalığı Freud a bıraktıkça Nietzsche ve ben çaresizliğe düşüyoruz... lütfen blogunuza devam ediniz... ve beni sizden mahrum etmeyiniz....

Sizi özlemle kucaklıyorum Lordum.. Tanrının merhameti üzerinize olsun...
Lordundan gelmesi geciken cevap sonunda leydi tam kendini umutsuzluğa kaptıracakken uşağı elindeki zarfla odasına sessizce girer , cevap şöyledir:
İşte geldim burdayım. Dünkü maile cevap verememenin matemini tutmaktayım.

Leydim;

Dekartı ben de severim.Hatta beynimin %27'si onunla komandit ortak gibi bir şey.Aşk olmasaydı tapılacak başka bir şey bulurdu insan,doğru.Ancak aşk dışında hiçbir kelime yok ki,insandan insana değişmesin.Başka bişeye tapsaydık muhtemelen daha huzurlu olacaktık.Malum ortak müştereklerde buluşmak olayı. Ya benimsin ya toprağın diyen adam da aşık olduğu iddiasında,yeter ki gel bana senede bir gün diyen adam da!Bu yüzden keşke aşk yerine başka bişeyimiz olsaydı.Freud beye gelirsek uzak durunuz bence.Zira ömrünü bir kadın ne ister sorusunu arayarak geçirmiş bir insan.Kadınların sadece bir şey isteyeceğini düşünerek araştırma yaparsa olacağı buydu zaten.Yanılmıyorum değil mi leydim?Zira nice kadınlara sevgimi verdim yetmedi,ömrümü verdim yetmedi, hürriyetimi verdim yetmedi utanmasalar eflak ve boğdanı da isteyeceklerdi benden.Haksız mıyım leydim?
Ve perde.....